B2 İngilizce Konuları İngilizce Kelimeler

B2 İngilizce Kelimeler

B2 İngilizce Kelimeler
B2 İngilizce Kelimeler

B2 İngilizce Kelimeler; İngilizce, dünya genelinde en çok konuşulan dillerden biri olup, birçok farklı seviyede dil öğrenicisinin ilgisini çekmektedir. İngilizce öğrenirken kelime dağarcığının geniş olması, daha etkili ve doğru iletişim kurmanın anahtarıdır. B2 İngilizce Kelimeler, orta seviyede bir dil bilgisine sahip olan öğrenciler için oldukça önemlidir, çünkü bu seviyedeki kelimeler, dil öğrenicilerinin ifade yeteneklerini geliştirerek, daha geniş bir kelime yelpazesiyle iletişim kurmalarını sağlar. Bu yazıda, B2 İngilizce Kelimeler üzerine kapsamlı bir liste sunacak ve bu kelimelerin Türkçe karşılıklarını, kullanım şekillerini ve açıklamalarını detaylı şekilde ele alacağız. Ayrıca, her kelimenin yanında anlamını da Türkçe olarak belirterek, öğrenicilerin doğru bir şekilde anlamalarını kolaylaştıracağız.

B2 İngilizce Kelimeler, özellikle yazılı ve sözlü iletişimde daha etkili olabilmek için gereklidir. Bu seviyedeki B2 İngilizce Kelimeler, kelime dağarcığınızı daha da geliştirecek ve günlük konuşmalardan akademik yazılara kadar geniş bir yelpazede kullanmanıza olanak tanıyacaktır. Bu yazının amacı, dil öğrenicilerinin B2 İngilizce Kelimeler üzerinde daha fazla bilgi edinmesini sağlamaktır. Kelime bilgisi geliştikçe, iletişimdeki yetkinlik de aynı oranda artar.

B2 İngilizce Kelimeler

B2 İngilizce Kelimeler Listesi

  1. Abandon (verb) – terk etmek
  2. Accomplish (verb) – başarmak
  3. Adapt (verb) – uyum sağlamak
  4. Adjacent (adjective) – bitişik, komşu
  5. Affection (noun) – sevgi, şefkat
  6. Aggressive (adjective) – saldırgan
  7. Analyze (verb) – analiz etmek
  8. Anticipate (verb) – beklemek, tahmin etmek
  9. Appropriate (adjective) – uygun
  10. Assert (verb) – iddia etmek, savunmak
  11. Astonishing (adjective) – şaşırtıcı
  12. Aware (adjective) – farkında
  13. Beneficial (adjective) – faydalı
  14. Bizarre (adjective) – garip, tuhaf
  15. Capable (adjective) – yetenekli
  16. Cautious (adjective) – dikkatli
  17. Comprehensive (adjective) – kapsamlı
  18. Consequence (noun) – sonuç
  19. Contradict (verb) – çelişmek
  20. Critical (adjective) – kritik, önemli
  21. Deny (verb) – reddetmek
  22. Desperate (adjective) – umutsuz
  23. Determine (verb) – belirlemek
  24. Diminish (verb) – azalmak
  25. Eager (adjective) – istekli
  26. Elaborate (verb) – ayrıntılı olarak açıklamak
  27. Essential (adjective) – gerekli, esas
  28. Evaluate (verb) – değerlendirmek
  29. Exceed (verb) – aşmak
  30. Expand (verb) – genişletmek
  31. Factor (noun) – faktör, etken
  32. Fascinate (verb) – büyülemek, cezbetmek
  33. Flexible (adjective) – esnek
  34. Fortunate (adjective) – şanslı
  35. Fraudulent (adjective) – dolandırıcı
  36. Generous (adjective) – cömert
  37. Hesitate (verb) – tereddüt etmek
  38. Hypothesis (noun) – hipotez
  39. Impressive (adjective) – etkileyici
  40. Inadequate (adjective) – yetersiz
  41. Indicate (verb) – belirtmek
  42. Influence (noun) – etki
  43. Inspire (verb) – ilham vermek
  44. Intensive (adjective) – yoğun
  45. Intriguing (adjective) – ilginç
  46. Invest (verb) – yatırım yapmak
  47. Justice (noun) – adalet
  48. Legitimate (adjective) – yasal, meşru
  49. Magnificent (adjective) – muazzam
  50. Mature (adjective) – olgun
  51. Minimize (verb) – minimize etmek
  52. Navigate (verb) – yol almak
  53. Neglect (verb) – ihmal etmek
  54. Obsolete (adjective) – modası geçmiş
  55. Opt (verb) – seçmek
  56. Overcome (verb) – üstesinden gelmek
  57. Perspective (noun) – bakış açısı
  58. Persistent (adjective) – ısrarcı
  59. Pessimistic (adjective) – karamsar
  60. Precise (adjective) – hassas, doğru
  61. Prohibit (verb) – yasaklamak
  62. Prominent (adjective) – öne çıkan, ünlü
  63. Provoke (verb) – kışkırtmak
  64. Pursue (verb) – takip etmek
  65. Rational (adjective) – mantıklı
  66. Refrain (verb) – kaçınmak
  67. Reinforce (verb) – güçlendirmek
  68. Reluctant (adjective) – isteksiz
  69. Remarkable (adjective) – dikkat çekici
  70. Reveal (verb) – ortaya çıkarmak
  71. Revoke (verb) – iptal etmek
  72. Skeptical (adjective) – şüpheci
  73. Subsequent (adjective) – sonraki
  74. Substitute (verb) – yerine geçmek
  75. Sufficient (adjective) – yeterli
  76. Suspicious (adjective) – şüpheli
  77. Tangible (adjective) – somut
  78. Tolerate (verb) – tahammül etmek
  79. Ubiquitous (adjective) – her yerde bulunan
  80. Unanimous (adjective) – oybirliğiyle
  81. Vague (adjective) – belirsiz
  82. Vivid (adjective) – canlı
  83. Warrant (verb) – haklı çıkarmak
  84. Weary (adjective) – yorgun
  85. Withdraw (verb) – geri çekmek
  86. Zealous (adjective) – hevesli
  87. Adversity (noun) – zorluk
  88. Alleviate (verb) – hafifletmek
  89. Arbitrary (adjective) – keyfi
  90. Beneficiary (noun) – faydalanıcı
  91. Contribute (verb) – katkı sağlamak
  92. Delegate (verb) – devretmek
  93. Dilemma (noun) – ikilem
  94. Engage (verb) – meşgul olmak
  95. Enthusiastic (adjective) – hevesli
  96. Evaluate (verb) – değerlendirmek
  97. Exemplify (verb) – örneklemek
  98. Facet (noun) – yön
  99. Feasible (adjective) – yapılabilir
  100. Frustrate (verb) – hayal kırıklığına uğratmak
  101. Gratify (verb) – memnun etmek
  102. Harassment (noun) – taciz
  103. Impose (verb) – zorla kabul ettirmek
  104. Indispensable (adjective) – vazgeçilmez
  105. Inevitable (adjective) – kaçınılmaz
  106. Intolerant (adjective) – hoşgörüsüz
  107. Legislation (noun) – mevzuat
  108. Liberal (adjective) – liberal
  109. Magnanimous (adjective) – büyüklük gösteren
  110. Meticulous (adjective) – titiz
  111. Notorious (adjective) – kötü ünlü
  112. Obligatory (adjective) – zorunlu
  113. Proficiency (noun) – yeterlilik
  114. Resilient (adjective) – dayanıklı
  115. Revitalize (verb) – canlandırmak
  116. Rural (adjective) – kırsal
  117. Strategic (adjective) – stratejik
  118. Surpass (verb) – aşmak
  119. Tangible (adjective) – somut
  120. Transform (verb) – dönüştürmek
  121. Unprecedented (adjective) – eşi benzeri görülmemiş
  122. Versatile (adjective) – çok yönlü
  123. Vulnerable (adjective) – savunmasız
  124. Assertive (adjective) – kendine güvenen
  125. Attractive (adjective) – çekici
  126. Benevolent (adjective) – iyiliksever
  127. Collaborative (adjective) – işbirlikçi
  128. Compliant (adjective) – uyumlu
  129. Dynamic (adjective) – dinamik
  130. Exquisite (adjective) – nefis
  131. Feasible (adjective) – yapılabilir
  132. Flourish (verb) – gelişmek, büyümek
  133. Fragile (adjective) – kırılgan
  134. Genuine (adjective) – gerçek
  135. Idealistic (adjective) – idealist
  136. Influential (adjective) – etkili
  137. Informed (adjective) – bilgili
  138. Isolate (verb) – izole etmek
  139. Luminous (adjective) – parlak
  140. Moral (adjective) – ahlaki
  141. Mundane (adjective) – sıradan
  142. Negligible (adjective) – ihmal edilebilir
  143. Nurture (verb) – büyütmek
  144. Objective (noun) – amaç
  145. Outspoken (adjective) – açık sözlü
  146. Persuasive (adjective) – ikna edici
  147. Prolific (adjective) – verimli
  148. Rational (adjective) – mantıklı
  149. Reluctant (adjective) – isteksiz
  150. Savvy (adjective) – pratik zekalı
  151. Significant (adjective) – önemli, kayda değer
  152. Skeptical (adjective) – şüpheci
  153. Substantial (adjective) – büyük, kayda değer
  154. Sufficient (adjective) – yeterli
  155. Tangible (adjective) – somut
  156. Tolerate (verb) – tahammül etmek
  157. Transparent (adjective) – şeffaf
  158. Unanimous (adjective) – oybirliğiyle
  159. Vast (adjective) – geniş, engin
  160. Vibrant (adjective) – canlı, enerjik
  161. Vulnerable (adjective) – savunmasız
  162. Warrant (verb) – haklı çıkarmak
  163. Weary (adjective) – yorgun
  164. Withdraw (verb) – geri çekmek
  165. Zealous (adjective) – hevesli, gayretli
  166. Adversity (noun) – zorluk, sıkıntı
  167. Alleviate (verb) – hafifletmek, azaltmak
  168. Arbitrary (adjective) – keyfi, rastgele
  169. Beneficiary (noun) – faydalanıcı
  170. Contribute (verb) – katkıda bulunmak
  171. Delegate (verb) – devretmek, görevlendirmek
  172. Dilemma (noun) – ikilem, çıkmaz
  173. Engage (verb) – meşgul etmek, katılmak
  174. Enthusiastic (adjective) – hevesli, coşkulu
  175. Evaluate (verb) – değerlendirmek
  176. Exemplify (verb) – örneklemek
  177. Facet (noun) – yön, yönü
  178. Feasible (adjective) – yapılabilir, mümkün
  179. Frustrate (verb) – hayal kırıklığına uğratmak
  180. Gratify (verb) – memnun etmek, tatmin etmek
  181. Harassment (noun) – taciz
  182. Impose (verb) – zorla kabul ettirmek, yüklemek
  183. Indispensable (adjective) – vazgeçilmez, gerekli
  184. Inevitable (adjective) – kaçınılmaz, önlenemez
  185. Intolerant (adjective) – hoşgörüsüz, tahammülsüz
  186. Legislation (noun) – mevzuat, yasa
  187. Liberal (adjective) – liberal, özgürlükçü
  188. Magnanimous (adjective) – büyüklük gösteren, cömert
  189. Meticulous (adjective) – titiz, dikkatli
  190. Notorious (adjective) – kötü ünlü, meşhur
  191. Obligatory (adjective) – zorunlu, mecburi
  192. Proficiency (noun) – yeterlilik, beceri
  193. Resilient (adjective) – dirençli, sağlam
  194. Revitalize (verb) – canlandırmak, yenilemek
  195. Rural (adjective) – kırsal, köy hayatına ait
  196. Strategic (adjective) – stratejik, planlı
  197. Surpass (verb) – aşmak, geçmek
  198. Tangible (adjective) – somut, elle tutulur
  199. Transform (verb) – dönüştürmek, değiştirmek
  200. Unprecedented (adjective) – eşi benzeri görülmemiş, benzersiz
  201. Versatile (adjective) – çok yönlü, çok amaçlı
  202. Vulnerable (adjective) – savunmasız, korunmasız
  203. Assertive (adjective) – kendine güvenen, iddialı
  204. Attractive (adjective) – çekici, cazip
  205. Benevolent (adjective) – iyiliksever, yardımsever
  206. Collaborative (adjective) – işbirlikçi, ortaklaşa
  207. Compliant (adjective) – uyumlu, itaatkâr
  208. Dynamic (adjective) – dinamik, hareketli
  209. Exquisite (adjective) – mükemmel, harika
  210. Feasible (adjective) – yapılabilir, mümkün
  211. Flourish (verb) – gelişmek, büyümek
  212. Fragile (adjective) – kırılgan, hassas
  213. Genuine (adjective) – gerçek, samimi
  214. Idealistic (adjective) – idealist, hayalperest
  215. Influential (adjective) – etkili, nüfuzlu
  216. Informed (adjective) – bilgili, haberdar
  217. Isolate (verb) – izole etmek, ayırmak
  218. Luminous (adjective) – parlak, ışıldayan
  219. Moral (adjective) – ahlaki, etik
  220. Mundane (adjective) – sıradan, gündelik
  221. Negligible (adjective) – ihmal edilebilir, önemsiz
  222. Nurture (verb) – büyütmek, beslemek
  223. Objective (noun) – amaç, hedef
  224. Outspoken (adjective) – açık sözlü, cesur
  225. Persuasive (adjective) – ikna edici
  226. Prolific (adjective) – verimli, üretken
  227. Rational (adjective) – mantıklı, sağduyulu
  228. Reluctant (adjective) – isteksiz, gönülsüz
  229. Savvy (adjective) – pratik zekalı, bilgili
  230. Serene (adjective) – sakin, huzurlu
  231. Significant (adjective) – önemli, kayda değer
  232. Skeptical (adjective) – şüpheci, kuşkucu
  233. Substantial (adjective) – büyük, önemli
  234. Sufficient (adjective) – yeterli
  235. Tangible (adjective) – somut, elle tutulur
  236. Tolerate (verb) – tahammül etmek, katlanmak
  237. Transparent (adjective) – şeffaf, belirgin
  238. Unanimous (adjective) – oybirliğiyle, ortak
  239. Vast (adjective) – geniş, engin
  240. Vibrant (adjective) – canlı, enerjik
  241. Vulnerable (adjective) – savunmasız, korumasız
  242. Warrant (verb) – haklı çıkarmak, gerekçe göstermek
  243. Weary (adjective) – yorgun, bitkin
  244. Withdraw (verb) – geri çekmek, almak
  245. Zealous (adjective) – hevesli, gayretli
  246. Adversity (noun) – zorluk, güçlük
  247. Alleviate (verb) – hafifletmek, azaltmak
  248. Arbitrary (adjective) – keyfi, rastgele
  249. Beneficiary (noun) – faydalanıcı, yararlanıcı
  250. Sensational (adjective) – harika, olağanüstü

B2 İngilizce Kelimeler; Bu yazıda B2 İngilizce Kelimeler listesini detaylı bir şekilde sunduk ve her kelimenin Türkçe karşılığını belirterek anlamlarını açıklamaya çalıştık. B2 İngilizce Kelimeler, dil öğrenicilerinin dil becerilerini geliştirmeleri ve daha etkili bir şekilde iletişim kurabilmeleri için kritik bir öneme sahiptir. Bu kelimeler, daha zengin bir kelime dağarcığına sahip olmanızı sağlayacak ve çeşitli durumlarda kendinizi daha iyi ifade etmenize yardımcı olacaktır. Dil öğrenmenin temel taşlarından biri, doğru ve etkili bir kelime bilgisine sahip olmaktır. B2 İngilizce Kelimeler listesinde yer alan kelimeler, dil becerilerinizi ileriye taşıyarak İngilizceyi daha doğal ve akıcı bir şekilde kullanmanıza olanak tanıyacaktır. B2 İngilizce kelimeleri öğrenmek ve doğru bir şekilde kullanmak, yalnızca akademik çalışmalarda değil, günlük yaşamda da İngilizceyi daha etkin bir şekilde kullanmanızı sağlar.


İlginizi Çekebilir:
1. A1 İngilizce Kelimeler
2. A2 İngilizce Kelimeler
3. B1 İngilizce Kelimeler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir