İngilizce Laf Sokucu Sözler ve Türkçe Anlamları

İngilizce öğrenmek bazen zor ve sıkıcı olabilir, ama eğlenceli yollarla dil öğrenmenin hem daha keyifli hem de daha etkili olduğunu biliyor muydunuz? İşte tam da bu yüzden, arkadaşlarınızla şakalaşırken kullanabileceğiniz, aynı zamanda İngilizcenizi geliştirecek laf sokucu sözleri sizler için derledik. Bu yazıda, hem günlük hayatta kullanabileceğiniz hem de sosyal medyada paylaşabileceğiniz havalı, kısa ve etkileyici laf sokucu İngilizce sözler ve Türkçe anlamlarını bulacaksınız.

  • I’m jealous of all the people who haven’t met you.
    (Seni tanımamış olan tüm insanları kıskanıyorum.)
  • Your secrets are safe with me. I wasn’t even listening.
    (Sırlarınız bende güvende. Zaten dinlemiyordum.)
  • You’re like a cloud. When you disappear, it’s a beautiful day.
    (Bulut gibisin. Kaybolduğunda hava çok güzel oluyor.)
  • I’d agree with you, but then we’d both be wrong.
    (Sana katılırdım ama o zaman ikimiz de haksız olurduk.)
  • You’re like a penny: two-faced and not worth much.
    (Bir kuruş gibisin: iki yüzlü ve pek de değerli değil.)
  • Don’t you have a license to be that dumb, or is it natural?
    (Bu kadar aptal olmak için bir lisansın mı var yoksa bu doğal mı?)
  • Somewhere, a tree is producing oxygen for you. I think you owe it an apology.
    (Bir yerde bir ağaç senin için oksijen üretiyor. Bence ona bir özür borçlusun.)
  • If I throw a stick, will you leave?
    (Bir çubuk atsam gider misin?)
  • You must have been born on a highway, because that’s where most accidents happen.
    (Otoyolda doğmuş olmalısın çünkü çoğu kaza orada olur.)
  • You’re like a software update. Whenever I see you, I think, ‘Not now.’
    (Bir yazılım güncellemesi gibisin. Seni ne zaman görsem, ‘Şimdi değil’ diyorum.)
  • You have the right to remain silent because whatever you say can make you sound stupid.
    (Sessiz kalma hakkın var çünkü söylediğin her şey seni aptal gösterebilir.)
  • You bring everyone so much joy when you leave the room.
    (Odayı terk ettiğinde herkese ne kadar çok mutluluk veriyorsun.)
  • I’d explain it to you but I left my English-to-Idiot Dictionary at home.
    (Sana açıklardım ama İngilizce-Aptal Sözlüğümü evde unuttum.)
  • You’re not a complete idiot; some parts are missing.
    (Tam bir aptal değilsin; bazı parçalar eksik.)
  • Are you always this stupid, or are you making a special effort today?
    (Her zaman bu kadar aptal mısın, yoksa bugün özel bir çaba mı gösteriyorsun?)
  • I’m not arguing, I’m just explaining why you’re wrong.
    (Tartışmıyorum, sadece neden haksız olduğunuzu açıklıyorum.)
  • If ignorance is bliss, you must be the happiest person alive.
    (Eğer cahillik mutluluksa, dünyadaki en mutlu insan olmalısın.)
  • You are like a candle in the wind… Easily blown out.
    (Rüzgardaki bir mum gibisin… Kolayca sönen.)
  • You’re like a broken pencil… Pointless.
    (Kırık bir kurşun kalem gibisin… Anlamsız.)
  • I bet your brain feels as good as new, seeing that you’ve never used it.
    (Beyninin yeni gibi olduğunu iddia ederim, çünkü hiç kullanmamışsın.)
  • I’m not insulting you, I’m just describing you.
    (Seni aşağılamıyorum, sadece seni tasvir ediyorum.)
  • If your brain was dynamite, there wouldn’t be enough to blow your hat off.
    (Eğer beynin dinamit olsaydı, şapkanı uçuracak kadar bile yetmezdi.)
  • I don’t have the energy to pretend I like you today
    (Bugün seni seviyor gibi davranacak enerjim yok.)
  • Your face makes onions cry.
    (Senin yüzün soğanları bile ağlatır.)
  • You’re like a selfie: always looking for attention but no substance.
    (Bir selfie gibisin: her zaman ilgi arayan ama özü olmayan.)
  • If I had a dollar for every smart thing you say, I’d be broke.
    (Söylediğin her zeki şey için bir dolarım olsaydı, beş parasız kalırdım.)
  • If I gave you a penny for your thoughts, I’d get change.
    (Düşüncelerin için bir kuruş verseydim, üste para alırdım.)

Bu İngilizce laf sokucu sözleri öğrenirken, sadece eğlenceli ifadeler kazanmakla kalmayacak, aynı zamanda İngilizce deyimler ve günlük konuşma dilini de öğrenmiş olacaksınız. Ancak unutmayın, bu sözleri kullanırken dikkatli olun ve karşınızdakinin duygularını incitmemeye özen gösterin.

Siz de favori İngilizce laf sokucu sözlerinizi yorumlarda paylaşabilir, arkadaşlarınızla bu eğlenceli öğrenme deneyimini paylaşabilirsiniz. İngilizce öğrenmenin bu eğlenceli yönünü keşfettikçe, dil becerilerinizin nasıl geliştiğini göreceksiniz!

Yanıtla

  • Rating