A1 İngilizce Konuları İngilizce Kelimeler

Mutfak Eşyaları Rehberi (Resimlerle) – İngilizce Konular

İngilizce mutfak eşyaları
İngilizce mutfak eşyaları

Bugün en çok kullanılan mutfak eşyalarının İngilizce isimlerini öğreneceğiz. Yemek yapmakla ilgileniyorsanız, mutfak eşyalarının İngilizce adlarını öğrenmek işinize yarayabilir. Mutfak araç gereçlerinin üzerine (geçici olarak) İngilizce isimlerini içeren çıkartmalar yapıştırabilirsiniz. Bu kelimeler ile ilgili cümleler kurmaya çalışabilirsiniz. Bu yöntemler ile birlikte ingilizce mutfak eşyalarının isimlerini rahatlıkla öğrenebilirsiniz. Bu yazıda mutfak tanıtımı için detaylı bir kılavuz hazırladık.

İngilizce Mutfak Ne Demek?

Mutfak İngilizce’de kitchen şeklinde ifade edilmektedir.

İngilizce Mutfak Aletleri (Resimli)

Aşağıdaki listede sık kullanılan İngilizce mutfak eşyalarının Türkçe ve İngilizce isimlerini ve resimlerini bulabilirsiniz.

TürkçeİngilizceResim
KaşıkSpoon
ÇatalFork
BıçakKnife
KepçeLadle
RendeGrater
TabakPlate
BardakGlass
KaseBowl
FincanCup
SürahiJug
Su IsıtıcısıKettle
ÇaydanlıkTeapot
TencereSaucepan
TepsiTray
KupaMug
OklavaRolling pin
KevgirColander
TavaPan
Kesme tahtasıCutting board
PeçeteNapkin
LavaboSink
EldivenGloves
MuslukTap
OcakCooker
FırınOven
Bulaşık makinesiDishwasher
BuzdolabıFridge
Mikrodalga fırınMicrowave
Meyve sıkacağıFruit juicer
Tost makinesiToaster
MikserMixer
Elektrikli süpürgeVacuum cleaner
DavlumbazPaddle box
RafShelf
Masa örtüsüTablecloth
Çöp kovasıWaste bin
Mutfak önlüğüApron

İngilizce Mutfak Fiilleri

Mutfakta bir cümle kurmak istiyorsanız mutfak ile ilgili fiileri bilmeniz işe yarayabilir. Aşağıdaki tabloda Türkçe ve İngilizce mutfak fiillerini bulabilirsiniz.

Türkçeİngilizce
eritmekmelt 
kırmakbreak (irregular verb: broke/broken) 
sürmekspread (irregular verb: spread/spread) 
kızartmakfry 
karıştırmakmix 
çırpmakwhip 
tatmaktaste 
kesmek (büyük objeler için)cut (irregular verb: cut/cut) 
kesmek (küçük objeler için)chop 
dilimlemekslice 
rendelemekgrate 
kaynatmakboil 

İngilizce Mutfak Terimleriyle İlgili Örnek Cümleler

  • apronWhenever I cook, I wear an apron. (Ne zaman yemek yapsam önlüğümü giyerim.)
  • blenderI put the vegetables in the blender to make a soup. (Çorba yapmak için sebzeleri blendere koydum.)
  • binI threw the eggshells in the bin. (Yumurta kabuklarını çöp kutusuna attım.)
  • cabinet:  There were lots of plates in the cabinet. (Dolapta çok sayıda tabak vardı.)
  • chopping boardI chopped the vegetables on the chopping board. (Sebzeleri doğrama tahtasında doğradım.)
  • cleaverHenry used a sharp cleaver to chop the onions. (Henry soğanları doğramak için keskin bir balta kullandı.)
  • coffeemakerI use the coffeemaker to make coffee every morning. (Kahve makinesini her sabah kahve yapmak için kullanıyorum.)
  • dishwasherAfter we’d eaten, I put the dishes in the dishwasher. (Yemek yedikten sonra bulaşıkları bulaşık makinesine koyuyorum.)
  • dish spongeI used the dish sponge to wash the plates. (Bulaşık süngerinin tabakları yıkamak için kullandım.)
  • dish towelAfter washing the plates, she dried them with a dish towel. (Tabakları yıkadıktan sonra bulaşık beziyle kuruladı.)
  • knifeI used a sharp knife to cut the meat. (Eti kesmek için keskin bir bıçak kullandım.)
  • microwaveSally cooked the potatoes in the microwave. (Sally patatesleri mikrodalgada pişirdi.)
  • ovenWhen the chicken was ready, I took it out of the oven. (Tavuk hazır olduğunda fırından çıkardım.)
  • oven gloves, oven mittsBefore taking the cake out of the oven, I put on some oven gloves. (Pastayı fırından çıkarmadan önce fırın eldiveni takıyorum.)
  • panI fried the eggs in a pan. (Yumurtaları bir tavada kızarttım.)
  • pot: The pot was full of boiling water. (Tencere kaynar suyla doldu.)
  • refrigeratorWe keep our cheese in the refrigerator. (Peynirlerimii buzdolabında saklıyoruz.)
  • sinkThere were dirty plates in the sink. (Lavobada kirlik tabaklar vardı.)
  • toasterNick put two slices of bread into the toaster. (Nick, ekmek kızartma makinesine iki dilim ekmek koydu.)
  • washing up liquid (UK), dishwashing liquid (US): I used the new washing up liquid to wash the dishes. (Bulakşıkları yıkamak için yeni bulaşık deterjanı kullandım.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir